Okula Başlayan Çocuklarda Ayrılma Kaygısı: Anne-Babalar Ne Yapmalı?
- pskmervesahin1
- 18 Ağu
- 2 dakikada okunur
Okullar açılıyor, yeni bir dönem başlıyor. Çantalar hazır, defterler alınmış, kıyafetler ütülenmiş… Ama bir de görünmeyen hazırlık var: Çocuğunuzun duygusal hazırlığı. Özellikle okul hayatına yeni başlayan çocuklarda “ayrılma kaygısı” sık sık karşımıza çıkar.
Ayrılma Kaygısı Nedir?
Ayrılma kaygısı, çocuğun güven figürü olan anne-babadan ayrılırken yoğun kaygı, ağlama, direnme ve huzursuzluk yaşaması durumudur. Bu aslında gelişimin doğal bir parçasıdır. Çünkü çocuk, dünyayı güvenli bir yer olarak algılamayı öncelikle anne-babasıyla kurduğu bağ sayesinde öğrenir. Yanında olmadığınızda “Acaba geri gelecek mi?” sorusu çocuğun zihninde dolaşır.
Okula başlamak da tam olarak böyle bir ayrılık deneyimidir. Evden, alıştığı ortamdan, anne-babadan uzaklaşmak çocuk için zordur.
Belirtiler Nasıl Görülür?
Okula başlayan çocuklarda ayrılma kaygısı şu şekilde kendini gösterebilir:
Sabahları okula gitmemek için yoğun direnç göstermesi
Ağlama, bağırma, anne-babaya sıkı sıkı sarılma
Karın ağrısı, mide bulantısı gibi bedensel şikâyetler
“Beni bırakma, sen de gel” cümlelerini sık duymanız
Okula alışsa bile gün içinde annesini/babasını sık sık sorması
Bunlar aslında çocuğun kaygısını anlatma biçimidir.
Anne-Babalar Ne Yapmalı?
Öncelikle ayrılma kaygısının kalıcı bir problem değil, çocuğun gelişim yolculuğunun bir parçası olduğunu bilmek gerekir. Çoğu çocuk birkaç hafta içinde okula uyum sağlar. Bu uyum sürecinde en önemli şey, çocuğun duygusunun görülmesi ve anlaşılmasıdır.
1. Çocuğun Duygusunu Anlamak
“Bunda korkacak ne var?” demek yerine, “Senden ayrı kalmak seni biraz korkutuyor olabilir, seni anlıyorum” demek çocuğun duygusunu onaylar. Çocuğun hissi küçümsenmediğinde, kaygısıyla baş etmesi kolaylaşır.
2. Vedaları Uzatmamak
Sabah okul kapısında uzun uzun vedalaşmak, tekrar tekrar sarılmak çocuğun kaygısını artırır. Vedayı kısa, net ve şefkatli tutmak çok önemlidir. Gülümseyerek “Okuldan çıkınca seni almaya geleceğim” demek yeterlidir.
3. Güven Veren Rutinler Oluşturmak
Çocuk, ayrılığın sonlu olduğunu bilmeye ihtiyaç duyar. Her gün aynı kişinin okuldan alması, gün içinde minik bir not bırakmak, birlikte akşam yapılacak bir planı hatırlatmak çocuğun güven duygusunu artırır.
4. Çocuğa Güçlü Yanlarını Hatırlatmak
“Sen daha önce de yeni şeyler başarmıştın, hatırlıyor musun?” demek çocuğun kendine olan inancını pekiştirir. Küçük başarılarını hatırlatmak, büyük ayrılıkların da üstesinden gelebileceğini hissettirir.
5. Okulu Güvenli Bir Yer Olarak Tanıtmak
Öğretmenle tanışmak, sınıfı gezmek, okulun bahçesinde kısa süre vakit geçirmek çocuğun orayı tanımasına ve güven duymasına yardımcı olur. Tanımadığı bir yere bırakılmak kaygıyı artırır.
6. Anne-Babanın Kaygısını Yönetmesi
Çocuk, anne-babasının duygularını çok iyi hisseder. Siz kapıda endişeli görünürseniz, çocuğun kaygısı da artar. Sakin, güven veren bir duruş sergilemek çocuğunuz için en büyük destektir.
Ne Yapmamalı?
“Beni üzüyorsun” diyerek suçlamak
“Sen artık büyüdün” gibi baskıcı cümleler kurmak
Ağladığında geri dönüp sınıftan almak
Okula başlamayı sürekli korkutucu bir dille hatırlatmak
Bu tutumlar çocuğun kaygısını azaltmak yerine daha da artırabilir.
Ayrılma Kaygısı Ne Kadar Sürer?
Çoğu çocuk birkaç hafta içinde okula uyum sağlar. İlk günlerde yoğun yaşansa da, rutin oturdukça kaygı azalır. Ancak kaygı çok uzun sürerse, çocuğun günlük yaşamını etkilemeye başlarsa ve yoğun bedensel şikâyetlere yol açarsa bir uzmandan destek almak faydalı olabilir.
Okula başlamak hem çocuk hem ebeveyn için yeni bir dönemdir. Ayrılma kaygısı bu sürecin doğal bir parçasıdır. Çocuğunuzun duygularını anlamak, ona güven vermek ve sabırlı olmak en önemli adımdır.
Klinik Psikolog Merve Şahin